Suç Yok Suçlu Yok - Rüya Gerçekleri - Bilimsel Rüya Analizi | Ahmet ÖZTÜRK

Suç Yok Suçlu Yok

Suç Yok Suçlu Yok

 

İnsanın doğumundan itibaren kendi yaratımı ile kurduğu ilişki muhteşemdir.

Çocuğun kendisiyle kurduğu ilişkinin bozulmaya başlaması ise duyularının gelişmesi sırasında ebeveynlerle kurulan ilişki içerisinde şekillenmeye başlar. Çünkü çocuğun yaşamı ebeveyni gibi halihazırda çalışan, işleyen, şartlara göre hızla değişebilen ve seçim yapabilen yetkinliğe gelmemiştir. 

Ebeveynler çocuklarla kurduğu ilişkide kendi bildiklerini öğreteceklerdir. Ebeveynlerin bildiklerini öğretiyor olması doğal bir süreçtir. Teknik olarak, söz konusu herhangi öğretmenin adına “müdahale” diyebiliriz. Çünkü ebeveyn çocuğun bilmediğini düşündüğünden öğretmeyi çocuğun ihtiyacını giderme adına rızasını almadan yapıyordur. Böylelikle ortaya çıkan çocuğa müdahale, çocuğun kendi doğası ve mizacı doğrultusunda geleceğini en ciddi şekillerde etkileyen psikolojik gelişim gösterecektir.

Müdahalenin işleyişinde, çocuğun kendisi dışında kurduğu ilişkilerde “uyum” tanımı ortaya çıkıp, gelişim devam eder. Uyum, çocuk için zamanla ilişkiler içerisinde yaşananların ele alınış anlayışıyla şekillenerek gelişir.

İnsan  yaşamının ilk ve en önemli şartı, hayatta kalabilmeyi güvence altına almaktır. Bireyin içinde bulunduğu herhangi ilişkideki en önemli güçlü beklentisi; güvence altına almaya çalıştığı hayatını sürdürebilmek için girdiği ilişkilerde öğrendiği uyum halini en iyi haliyle uygulayabilmek olacaktır.  

Çocuk için uyum kurallarının tehlikeye girmesi en erken dönemlerde, öğrenme sırasında ortaya çıkıyor.  Yetişkin olan ebeveynlerin kendi günlük yaşamlarında beklenti, kaygı ve olumsuzlukların olması doğaldır. Çünkü yetişkin ebeveyn her koşulda organize olarak kaygıları ele alabilir. Ancak çocuk ise bilmediği, yönetemediği, çözümleyemediği ebeveyninin kaygılarına yabancıdır. Böylelikle çocuk farkında olmadan ebeveynin kaygılarına ortak olur. İlerleyen dönemlerde ebeveyne ait olan kaygıyı fark ettiğinde iş işten geçmiştir. Kendisinin kabul edip ayrıştıramayacağı isimsiz kavgaya ortak olmuştur. 

Ayni zamanda  tüm yaşantıya hâkim olan korkunun öğrenildiği başlangıçtır bu süreç. Çocuk için isimsiz kavgaya ortak olma en erken dönem olan çocukluktan itibaren algıda bozulmanın mutfağıdır bu yaşananlar. İlerleyen zamanlarda yaratılışta var olan güvenin, telafinin, tolerenin gösterilebilmesinin psikolojik ve düşüncesel zorlaşması kaçınılmaz olacaktır.